Bahar Dalı

hep kurcalar zihnimi; üzerine yağmur düşmeyen bahar dalı var mıdır..?
veya soğuktan üşümeyen..?

sanıyorum baharda açan kiraz çiçeklerinin kaderi bu.. yağmurla ıslanmak ve narin yapraklarını rüzgara savurmak..

meyve vermenin sancısı..

insan hüzünleniyor yine de rüzgarda savrulan bahar dallarını görünce.. kıyamıyorum..

yine de sanırım bu gerekli..

her şey dönüşüyor.. bu gün güneşle ışıl ışıl arz-ı endam eden o güzelim narin, naif, nazenin çiçek bir rüzgarla kopuyor kendini tutan dalından.. yere düşüyor.. ayaklar altına..

hırslanıyorum.. her gördüğümde hem de..

güzel şeylerin sıkıntısı ben acizi fena çarpıyor.. dayanamıyorum..

ama sonra duruluyorum.. tuhaf bir kabulleniş başlıyor sonra.. çünkü her şey dönüşüyor, değişiyor durmadan.. tohum fidana, fidan ağaca, ağaç çiçeğe, çiçek meyveye ve tekrar tohuma..

"devran" kainatın zikri..
bu 'zikri daim' her an çınlamakta kainat dergahında.. hiç durmadan.. ama hep dönerek, dönüşerek..

yine de güzel olanın acısını hazmetmek zor.. gerekli ama zor.. çiçekler yere düşmeden, dalında üşüyüp nazenin beyaz-pembe yapraklarını dökmeden meyveye dönmüyor sanki..

ve hiç bir güzellik acı ile yoğrulmadan olgunlaşamıyor gibi..


02 Nisan 2012