Vuslat

vuslat, o küçücükken dahi eksikliğini duyduğum ama ne olduğunu dile getirip anlatamadığım o "an" a ulaşma umudu.. tanımını yapamadığım o "an"..

o sonsuz an..
o tarifsiz an..

vuslat, tek umudum.. olmasaydı ben de olmazdım.. 31 sene önce bu gün.. aldığım o ilk nefes.. ciğerlerimi paramparça eden o acı.. o yakıcı ışığın kör ettiği gözlerim.. o ılık huzurdan koparıldığım, ayrılığın başladığı o ilk an..

işte o ilk andan beri aradığım, arattırıldığım o vuslata ereceğime inanmayaydım nice olurdu halim..?

ne şimdi ta içeride bir yerlerde hissettiğim bu güç yeşerecek fırsat bulabilirdi, ne de yekdiğerine kıymet verebilirdim..

"ben" derdim sade.. ben.. sen.. ötekiler..
ben ayrı, diğerleri ayrı.. gayrı..

o'nun sayesindedir ki şimdi birlenmekte her şey..
ve "ben" yalnızca yekdiğerine hizmet için var.. biliyorum..

hasılı, bu bekleyiş.. bu sonsuz bekleyiş..
o vuslat umudu olmasa neye yarardı..?


 25 Mart 2012