- yorgunsun..?
+ evet, ne olmuş..?
- hiç..! yani ne gerek vardı ki..?
+ neye ne gerek vardı..? saçmalama..! çıkarabileceğin herşeyi çıkaracaksın kendinden.. ıhlamur ağacının kokusunu kimseden esirgemediği gibi esirgemeyeceksin elinden geleni kimseden.. kendinden gayrısı için çabalamadıkça aldığın nefesin ne manası var..? bu yaşamın ne anlamı var başka..?
- nereden baktığınla alâkalı..
+ nereden bakıyormuşsun egoist ukalâ..? ha..?
- kendimi geliştirmek, fikren ve ilmen ilerlemek cihetinden bakıyorum.. yeterli mi..?
+ netice..?
- ne demek netice..?
+ şu ilmen ve fikren ( "ne demekse" der gibi dudak büktü ) gelişim yolunda ilerleyerek ne geçti eline demek..
- görüşüm netleşti, sebep sonuç bağlantılarını daha kolay farkeder oldum, mantık muhasebem güçlendi, kavrayışım arttı demek.. daha sayayım mı..?
+ hayır.. yetti bana..
- ...
+ ...
- ee..?
+ ne ee..?
- ya sen..? sendeki netice neymiş..?
+ ( gülümsedi ) benim elde ettiğim netice tek hane.. bir şık.. yek kelime.. ama seni tatmin edeceğinden şüpheliyim.. o yüzden söylememe ihtimalini değerlendiriyordum şu sıra, ki o anda sen girdin düşüncemle arama.. bi rahat ver be..!
- uzattın ama.. (sıkılgan ve küçümser bir iç çekti)
+ ... ( gözlerini kıstı, dudağını büktü, içeriden ısırdı alt dudağını.. derin düşündüğünde hep böyle komik bir mimik oluşurdu yüzünde )
- gidicem bak.. işim gücüm var.. ıhlamur ağacı.. ( ince ve müstehzi bir kahkaha koyverdi)
+ huzur..! ( dedi aniden.. yüzündeki o düşünceli garip ifade bir anda kararlı bir aleve dönüşmüştü )
-... ( tek kaşını kaldırdı )
+ şimdi gitmeliyim.. ( kalkmasıyla kapının ardından kapanma sesi neredeyse aynı anda olmuştu )
-----sonsuzluk gibi geçen birkaç sessiz, yalnız dakikanın ardından-----
- ( yavaça tısladı kendi kendine yalnız kalan ) huzur..? ( zihnindeki derin boşluk bu son kelime ile büyümüştü.. o kelimenin karşılığında ruhunda pek az şey olduğundandı bu.. çıkamadı içinden.. tavana mıhlanmış gözler, yorgunluğun mahmurluğuna döndü sonra.. huzursuz bir uykuya bıraktı kendini)
21 Nisan 2008