geçmişin görkemini hazımsızlık.. büyük insanları hazımsızlık.. riya.. ikiyüzlülük.. söylenenler yüreklerinden geçen olsa.. biraz delikanlı olunsa.. halkı da kirletiyor bunların 3 perdeli riya oyunu.. yüreklerinden geçen dillerinde değil.. münafıklık dedikleri budur işte.. halk denen kalabalık dahi sahnelenen tragedyayı gerçek hayat sanıp, güzide hayatlarını kirletiyor.. onlar gibi yaşamaya, minareye kılıf uydurmaya, asla kızarmayan manda derisine bürünmeye, yalan söylemeye, gerçeği gizlemeye başlıyor..
işin en acısı da bu işte..
ey dini diline sakız etmiş zevat..!! bilmez misiniz ki gerçeği saklayan, örten demektir kâfir..
çıplak krallara ne kadar tahammül edilecek..
nerede o gözüpek çocuk..
kral çıplak diyecek..
artık herkes çıplak ya.. neyse.. fakir avuntusu işte..
kara, beyaz hep gri olmuş.. fark kalmamış uçlar arasında.. hepsi tek yöne gidiyor.. birbirlerini yer görünüp, milleti uyutuyor, suni gündem ile deveyi hamuduyla uçuruyor.. kırmızı mavi sarı yeşil.. hiçbiri yok artık.. tüm kalelerde gri bayrak dalgalanmakta.. "global" bayrak..
umutsuzluk mu.. hayır.. umudunu yitiren herşeyini yitirmiştir.. kızıl tuğlu bir süvari şaha kaldırmış atını.. karşı tepeden izlemekte.. benim siyah sancağıma selam etmekte.. belki de gerçek yüzünü gösteremeyen riyakarlara inat, şafağın melteminde dalgalanıyor diğer rengarenk sancaklar.. gri pusun içinde altın gibi parlıyorlar süvariler, yeniçeriler, şovalyeler.. kara aygırımın sırtında onlara kulak kabartıyorum.. "dayanın" diyorlar.. bitmedik daha tükenmedik.. umutlanıyorum..
bu da umut masalı işte.. severim masalları.. inanırım da.. inanmalı.. inanmadan çıkılmaz bu pusun içinden.. gerçeğin bataklığında tutulan yegane daldır masallar.. tutarsanız umut olur çıkış için.. tarihteki bütün büyük kurtuluşlar birer masaldır..
ve o masallar, olması mümkün olmayan inananlar tarafından yazılırlar..
06 Ekim 2007