Güneş ve Yıldız

"bekle" dedi güneş...
bekledim...
neyi ve neden beklediğimi sormadan,
merak bile etmeden...
yalnızca bekledim...

"git" dedi sonra...
baktım yüzüne, git diyordu gözleri...
yürüdüm...
arkama bile bakmadan...
"geri dön" der diye umdum...
fakat yalnızca sessizliği duydum...

yürüdüm yollarca, yıllarca...
güneşimi arayıp durdum...
fakat gölge ve karanlığı buldum...
yakardım tanrılara, güneşim için...
yitip gitti tüm umudum...

gölgelerin arasında kaybolmuşken,
"gel" dedi bir ses...
"güneşim" dedim sevinçle...
fakat zifir karaydı gök kafes...
"kimsin" dedim buruklukla...
"göğe bak" dedi ses...
baktım göğe ama göremedim...
gözümü güneş aldığından,
o parlak yıldızı farkedemedim...

"bekle" dedi yıldız...
"alışacaksın"
"gözünü alan,
gerçeği saklayan güneşten sıyrılıp,
karanlık sandığın dünyayı
görmeye başlayacaksın"
bazen her parlak şey gösteremez gerçeği...
bunu anlattı yıldız bana...
anladım...
güneşin ışığı almıştı gözümü,
ondan başka gerçeklik yokmuş gibi...

şimdi yıldızımın koynunda uyumaktayım...
gece parlayan dolunayın,
gümüş ışığıyla yıkanmaktayım...
hayatımda ilk kez,
gerçek huzuru tatmaktayım...


22 Temmuz 2004