Nar Hanım

o bir Beta (Betta Splendens) balığı.. salına salına dolanıyor fanusunun içinde.. beni memnun ediyor onu izlemek.. hatta bazen balkona çıkarıyoruz hafta sonları kahvaltı ederken.. dışarıyı seyrettiriyorum ona.. bakıyorum ona.. mutlu mu, mutsuz mu..? anlayamıyorum.. farkında mı onu da bilmiyorum.. bilinci var mı ki..? anlar mı ki..?



küçücük bir su kütlesinde yaşamaya mecbur ettik onu.. çıkamıyor da oradan.. "zalimsin...!" diyorum kendime.. "resmen tutsak ettin onu..!" hemen cevap geliyor ardından.. "bana gelmeseydi de ülkesinden, ailesinden kopartılmış zaten.. hem balığı satan mağazanın sahibi benim kadar nazik değildir ona karşı.. suyunu değistiriyorum sürekli.. yemini veriyorum..".. kandır bakalım kendini..

çıkamıyor Nar fanustan.. salına salına geziyor.. çıkamıyor.. geziyor hep fanusta.. bazen yorulup dibinde dinleniyor.. çıkamıyor.. kırmızı kuyruğu salınıyor durgun suda.. çıkamıyor.. istiyor mu ki çıkmak..? tanır mı görse ailesini..?

bir şeyi de bil be oğlum.. hep soru hep soru.. nereye kadar gideceksin böyle..? o ne bu ne..?

Malezya ve Siyam'mış anavatanı.. şimdi ise A... ve A...n'ın evinde.. nasıl yaptık bunu ona.. nasıl mahkum ettik onu.. Malezya'ya götürmem lazım.. ama çok uzak.. gidemem ki.. Siyam nerede..? belki daha yakındır..

Nar affedebilecek misin beni..?

özür dilerim..

Nar affedebilecek misin beni..? ben olsam affetmezdim gerçi.. özür dilerim..


20 Nisan 2007